Menu

BİR GEZİ YAZISI

Yıllık İzin Üzerine...
Yazar Öztürk Pekin
İnsanlar, yıllık izinlerinde havuz kenarında plajda saatlerce yatıp ‘’Bir yıl ne kadar yoruldum. Şimdi dinleniyorum.’’ derler. Aslında bu dinlenme haftalık izinler sırasında gerçekleşir. Yıllık izinde dinlenme, insanın kendine yeni bir uğraş bulması, hayatına bir yenilik getirmesi, ya da yeni yerler yeni ülkeler görmek amacıyla yapılmalıdır. Vücudun ya da beynin dinlenmesi haftalık izin sırasında gerçekleşir. Bu satırlar benim düşüncelerim değil yıllar önce okuduğum bilimsel bir makaleden -hatırladığım kadarı ile- alınmıştır.

İşte bu yazıyı okuduktan sonra benim tatil felsefem tamamen değişti. Bu sene yani geçen hafta yıllık iznimin küçük bir bölümünde ne yaptım?
Hayatımı, hayat felsefemi etkileyecek inanılmaz bir fırsatı değerlendirip huzurlarınıza geldim. Bir cumartesi akşamı Bodrum’da teslim olduğum, 13 metre boyundaki Fırtına adlı yelkenliden, ertesi cumartesi akşamı Marmaris’te adeta ağlayarak indim.
Amacım denizle iyiden iyiye tanışmak, denizle barışmak, denizde yaşamayı öğrenmekti. Nevzat Kaptan, bu işi kesinlikle para kazanmak amacı ile yapmayan; insan tanımayı yeni dostlar edinmeyi paradan daima önde tutan hayat felsefesi ile baştan biz kursiyerleri büyüledi. Bol bol yediğimiz hata fırçalarının yanı sıra benden 3 ay büyük olan Nevzat Kaptan'la akşam sohbetlerinde yaşam deneyimlerimizi paylaşırken hayatımızı adeta yeniden yaşayıp, yeni dersler aldık.


İlk iki gün ekipte serdümen adayı idim. Kaptanın seçimi veya programı öyleydi. Ben dümene geçtim. İlk anlar üçlü hedef, kerteriz ve rüzgar fonksiyonlarının arasında bocalayıp durdum. Yaptığım hatalarla arkadaşlarımın tramola gayretlerini (yelkeni bir pozisyondan diğer pozisyona almak) utanarak izledim. Demek ki hayatımızda da yaptığımız hatalarla başkalarına eziyet çektiriyormuşuz. Sonra sabrı öğrendim. Karada yaşamımı saniye saniye düzenlemeye alışmış bendeniz bir deniz mili hızla saatlerce yol aldım. Artık ben değil biz değil hareketlerimizi rüzgar değiştiriyor, yönlendiriyordu. Giderek alıştım. Ben dümene, yelkenli bana alıştı. Dümene verdiğim komutlar hemen değil altı yedi saniye sonra cevap alıyordum. Ben yelkenliyi, yelkenli beni; ben denizi, deniz beni daha çok sevmeye başladı.

Kaptanın övgü dolu sözleri ile moral buldum. Kendine güven başarının kesin anahtarı imiş. Yunan adası ziyareti geziyi biraz da heyecanlı hale getirdi. Denizde geçiş üstünlüğü olan yelkenlinin birçok yata, kafa tutabilmesinin keyfini çıkardık. Dümendeki süremi bitirip, yelken eğitimine geçtiğimde artık bir ırgattım. Kaptanın komutları ile ipleri çekip ipleri borakıyor. Denizde motor sesi olmadan sadece küçük şıpırtılarla yol alıyor. Sessizliğin denizin doğanın tadını çıkarıyorduk. Her akşam dünya güzeli bir başka koyda demirleyip, bu arada demirlemeyi , demir almayı da öğreniyor, önce denize girip sonra da mangal partimize hazırlanıyorduk ve sonrasında saatlerce süren keyifli sohbet saatleri. Ve denizde yatıp, denizde uyanmak.

Kurstaki arkadaşlarımın hepsi ile tanışıyorduk, ama birbirimizi hiç de tanımadığımızı bu yolculukta anladık. Yelkenlide birbirini daha önceden birbirini tanıyan dört arkadaş gitmiş, hepimizin içlerindeki çocuk ortaya çıkmıştı. Artık onlarca olmasa da birkaç gemici düğümünü gözü kapalı başarabiliyorum. Artık denize, hele hele yelkenlilere bambaşka bir sempati ile bakıyorum. Günlük yaşamımda bir çok denizcilik deyimi girdi. Tramola çekiyor, alargada kalıyor, fora ediyorum. Yaşasın bu yıl da yaşamıma yeni ber şey kattım. Nevzat kaptan her yıl Çeşme’den başlayıp etap etap yeni denizciler yetiştiriyor. Her şey şu adreste: www.yelkenli.net